PHOTO-2020-07-05-10-31-32

Alaçatı bavulunu hazırlamak çok kolay

Sonunda havalar ısınmaya başladı ve uzun bir süredir hayalini kurduğunuz Alaçatı tatiline çıkmaya hazırsınız. Aslında tatilinizi aylar öncesinden planlamıştınız; ucuza İzmir uçak biletinizi alıp, Alaçatı otelleri arasından Hacımemiş Mahallesi’nde bulunan HAY Hotel Alacati‘ya erken rezervasyon yaptırmıştınız. İndirimli fırsatları yakalayıp gerekli işlemleri tamamladığınıza ve tatil günü gelip çattığına göre, sıra geldi bavulunuzu hazırlamaya.

Tatile çıkmak harika ama valiz hazırlama kısmı kimisi için yorucu olabiliyor. İster uzun süreli, ister iki üç günlük bir tatil olsun hiç farketmez insanın aklını, “Acaba Çeşme Alaçatı‘ya giderken yanıma ne alsam, bavula neler koysam?” sorusu kurcalayabiliyor. Tam da bu noktada, yani Alaçatı valizini hazırlamaya girişmişken size birkaç önerimiz olacak.

Öncelikle Alaçatı konsept itibariyle abartıdan uzak bir yer. Hiç lafı dolandırmadan söyleyelim, allı, pullu çok şık kıyafetlerden, düğüne gider gibi giyinmekten kaçının. Bunların yerine daha bohem, uçuş uçuş elbiselerinizi, tiril tiril tulumlarınızı, şortlarınızı valizinize yerleştirin.

Yaz aylarında deniz, güneş, kum üçlüsünün tadını çıkartan yanık tenimiz daha bir canlı görünüyor. Yani çok fazla makyaja gerek yok, geceleri hafif bir göz makyajı ve ruj yeterli olacaktır. Diğer bir deyişle bavulunuza büyük makyaj çantası koymanıza hiç gerek yok, boşa yer kaplamasın.

Alaçatı’nın Arnavut kaldırımlı sokakları birbirinden güzel ancak bu taş sokaklarda ince ve yüksek topuklu ayakkabılarla dolaşmak bir hayli zor. Dolgu topuk belki giyilebilir ama yine de yere düşme ve bilek burkma riski yüksek. Uzun lafın kısası tercihiniz düz sandaletlerden yana olsun.

Hem plajda, hem de Alaçatı gecelerinde şık olayım diyorsanız, kot şort ve kimonolar Alaçatı tatilinizin kurtarıcı parçaları olacaktır. Kot şortu gündüz plaja giderken bikiniyle veya tişörtle, gece ise şık bir üstle ve kimonoyla kombinleyebilirsiniz.

Açıkcası Alaçatı gecelerinde büyük çanta kullanacağınızı hiç sanmıyoruz. Küçük askılı veya portföy çantalarla oldukça rahat edersiniz. Ancak plaj çantanızın büyükçe olmasında yarar var, sonuçta gün boyu ihtiyacınız olacak herşeyi içine atabilirsiniz. Hatta güneşten korunmak için plaj çantanızda mutlaka yüksek faktörlü bir güneş kremi, şapka ve güneş gözlüğü bulunsun.

Biliyorsunuz Alaçatı plajları ve beach clubları etkinlikleriyle oldukça popüler. Deniz kıyısındaki bu mekanlar gündüz partileri, akşamüstü happy hour partileri ve gece bar konseptleriyle özellikle gençlerin tercih ettikleri yerler diyebiliriz. Bu mekanlarda kah denize girerek, kah dans ederek eğlence dolu bir günü mayo, pareyo ve parmak arası terlik ile çok rahat geçirirsiniz. Dolayısıyla yanınıza iki, üç parça bikini, mayo, kimono, pareyo almayı unutmayın.  Bunun yanında Alaçatı dünyanın sayılı windsurf merkezlerinden biri. İlginiz varsa Alaçatı’ya gelmişken rüzgar sörfünü öğrenme fırsatını kaçırmamanızı öneririz.

Yeri gelmişken belirtelim, Alaçatı akşamları bahar aylarında hatta bazen yaz akşamlarında bile serin olur, üşütebilir. Bavulunuza ince bir ceket veya şal koymanızda fayda var.

Alaçatı tatili ve Alaçatı bavuluyla ilgili bizim tavsiyelerimiz şimdilik bu kadar. Eğlenceli, keyifli, huzurlu, temiz, güvenli, hijyenik bir tatil geçirmeniz için odanız hazır, sizi bekliyor.

İyi tatiller…

IMG_2779

Alaçatı hakkında bunları biliyor musunuz?

Alaçatı taş evleri, yel değirmenleri, arnavut kaldırımlı sokakları, plajları, Alaçatı butik otelleri, Çeşme otelleri, Alaçatı plajları, beach clubları, rüzgar sörfü, yöresel ot yemekleri, damla sakızı, festivalleri, tasarım dükkanları, restoranları ve gece hayatıyla Türkiye’nin en gözde tatil beldelerinden biri. Aslında tüm bu saydıklarımız Alaçatı’nın en bilenen özellikleri. Pek duyulmayan, daha az bilinen yanlarını da sizin için hazırladık.

Agrilia

Önemli bir İyon kenti olan Alaçatı’nın Antik çağda adının “Agrilia” olduğunu daha önce duymuşsunuzdur. Şimdi tatilcilerin gözdesi olan Alaçatı bir zamanlar İyonya’ya gelen tüccarların dinlenme merkeziymiş. Çoğu İon kentinde olduğu gibi, Agrilia’nın verimli topraklarında da bağcılık ve zeytincilik yapıldığı biliniyor. O zamanlar beldemize en yakın diğer İyon kentleri ise, Erythrai yani Ildır, Urla’da bulunan Klazomenai ve komşu Sakız Adası diğer adıyla Chios’ta bulunurmuş. Günümüzde bu yerlerde aynı Alaçatı gibi popülerliklerini koruduğunu belirtmeden geçmeyelim. Örneğin Urla, şarap bağları ve gastronomi alanında adından sıkça söz ettiriyor.

Piyade ve Süvari

Osmanlı zamanında bölgede bi yaya-müsellem yani Piyade ve Süvari köyü kurulmuş. Köy sakinlerinin çoğu Alaçat aşiretinden olduğundan dolayı zamanla köyün adı Alaçatı olarak adlandırılmaya başlamış.

Osmanlı zamanında Rumlar ve Türklerin beraber yaşadığı Alaçatı’ya mübadeleden sonra  bölgeden ayrılan Rumların yerine Kavala, Selanik, Girit’ten gelen Türkler ve Boşnak göçmenleri yerleşmiş.

Şarap ihracatı

Alaçatıdan Sakız Adası ve Avrupa’ya şarap ihracatı yapılırmış. 1800’lu yıllarda Avrupa’da yetişen üzümlerde bir hastalık görülmüş ve şarap üretimi durmuş. Avrupa’nın üzüm ve şarap ihtiyacına cevap veren limanlardan biri de Alaçatı limanı olmuş. Hatta o yıllarda yöre ekonomisine bağcılık, şarap üretimi, zeytincilik ve zeytinyağı üretiminin oldukça katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz.

Taş evler

Alaçatı denildiği zaman akla ilk gelen şeylerden biri arnavut kaldırımlı sokakları süsleyen taş evler olsa gerek. Rum ve Osmanlı mimarisi izlerini taşıyan Alaçatı taş evleri 1850’li yıllarda yapılmış. Son derece estetik bir görünüme sahip olan evlerin en büyük özelliği bu yöreden çıkan taşlardan yapılması. Bu malzeme evlerin yazın serin, kışın sıcak tutmasını sağlıyor. Evlerin diğer bir özelliği de hemen hemen hepsinin iki katlı, cumbalı ve avlulu olması. Alaçatı taş evleriyle ilgili hazırladığımız detaylı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Köy içi ve deniz

Sanılanın aksine Alaçatı merkezinin denize kıyısı yoktur. Oysa büyük çoğunluk Alaçatı köy içinin denize sıfır olduğunu düşünür. Öte yanda Alaçatı’nın denize bakan yanı, yani rüzgar sörfünün yapıldığı nefis koyları ve plajlarının olduğunun altını çizelim.

Sit alanı

Alaçatı 2006 yılında kentsel sit alanı ilan edildi. Bunun Alaçatı için çok iyi bir gelişme olduğunun altını çizelim. Demek ki, köy içinde bulunan eski taş evler aslına uygun şekilde onarılacak ve Alaçatı’nın seyretmeye bayıldığımız mimarı dokusu böylece korunmuş olacak. Ayrıca bu yönetmelikten dolayı yörede yeni yapılan evlerde Alaçatı konseptine uygun şekilde yapılacak.

Sörf merkezi

Alaçatı yılın 330 günü dinmeyen rüzgarıyla meşhur. Hatta Alaçatı rüzgarı sayesinde dünyanın sayılı sörf merkezlerinden biri. Bu bölge dünyada “Alaçatı surf paradise” olarak biliniyor. Sığ ve durgun deniziyle windurf öğrenmek isteyenler ve başlangıç seviyesindekiler için de ideal konumda. Diğer yandan Dünya Sörf Şampiyonasına ev sahipliği yaparak rüzgarla dans eden dünyaca ünlü sörfçüleri de izleme olanağı sağlıyor.

Sakız Ağacı

Damla sakızı ağacının dünyada sadece bu yörede ve Sakız Adası’nda yetiştiğini biliyor musunuz? Mastika olarak da bilinen damla sakızı oldukça ender yetişen bir bitki ve en büyük özelliği yaprak dökmemesi. Gıda, sağlık ve kozmetik alanlarında kullanılan sakız Alaçatı’da karşımıza çoğunlukla sakızlı kurabiye, sakız reçeli, sakızlı muhallebi, sakızlı Türk kahvesi, sakız likörü gibi lezzetlerle çıkıyor.

IMG_2403

Çeşme’de Gezilecek Tarihi Yerler

Çeşme hiç tartışmasız Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinden biri. Havası, denizi, plajları, koyları, Çeşme otelleri, Alaçatı butik otelleri ve gece hayatıyla yaz aylarında oldukça cezbedici bir yer. Bunların yanı sıra Çeşme çok eski bir yerleşim yeri olduğundan dolayı gezilip görülecek tarihi yerleri çok fazla.

Çeşme tatiliniz sırasında gezeceğiniz tarihi ve kültürel simgeleri sizin için listeledik. Bakalım beğenecek misiniz?

Çeşme Kalesi

Çeşme Limanı’na bakan Çeşme Kalesi ilk olarak Çeşme ile Sakız arasında deniz ticaretinin güvenliği için 15. yüzyılda Cenevizliler tarafından inşa edilmiştir. Daha sonra II. Beyazıt zamanında onarılıp büyütülmüştür. Ceneviz ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Çeşme Kalesi Batı Anadolu’da yer alan en önemli kalelerden biridir. 16.yüzyılda Piri Reis’in haritasına işlediği kalenin adı Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı eserinde de geçer.

1965 yılında İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi’nden getirilen silahlar burada sergilenmiştir ve Çeşme Kalesi ilk silah müzesi olarak hizmet vermiştir. 1984 yılında Çeşme Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermeye devam etmiştir.

Çeşme’yi panoramik olarak seyredeceğiniz Çeşme Kalesi’ni Alaçatı tatiliniz sırasında mutlaka gezmenizi tavsiye ederiz.

Çeşme Arkeoloji Müzesi

Çeşme Kalesi’nin içinde bulunan müzede Çeşme ve çevresinden çıkartılan tarihi eserler sergilenmektedir. Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Doğu Roma dönemine ait eserler arasında el yapımı çanak çömlekler, tanrı ve tanrıça heykelleri, figürinler, amphoralar, altın varak, gümüş ve bronz sikkeler bulunmaktadır. Bunun yanında Osmanlı-Rus Savaşına ait haritalar,savaşı anlatan kitaplar, afişler, bayraklar, madalyalar, kılıç, o devre ait objeler sergilenmektedir. Kalenin dışında Osmanlıya ait toplar bulunmaktadır.

Ayios Haralambos Kilisesi

Rum Ortodoks kilisesi olan ve Çeşme Çarşısı’nda bulunan kilise Aziz Haralambos anısına1832 yılında yaptırılmıştır. Uzun yıllar bakımsız kalan kilisenin 2010 yılında restorasyon çalışmasına başlanmıştır. Bugün çeşitli sergilerin düzenlendii bir mekan olan Ayios Haralambos’u mutlaka gezin.

Erythrai Antik Kenti

Batı Anadolu’da kurulan 12 İon kentinden biri olan Erythrai Antik Kenti Ildır Köyü’nde bulunur. Yunancada kızıl kent anlamına gelen Erythrai adını bu yöredeki toprağın renginden aldığı söyleniyor. Tarihte Lidyalılar ve Persler gibi birçok medeniyete evsahipliği yapan antik kent arkeopark özelliği taşıyıor.  Kybele kayalıkları, tiyatro, Athena Polias Tapınağı, Heroon anıt mezar, gibi bölümlerin yer aldığı antik kent pek çok yapıdan oluşuyor.

Çeşme Alaçatı’da rüya gibi bir tatil yapmayı düşünüyorsanız, yani; hem denizin güneşin tadını çıkartayım, hem tarihi güzelliklerini gezeyim hem de gece hayatının tadını çıkartayım diyorsanız Çeşme butik otelleri ve Alaçatı butik otellerine erken rezervasyon yapmanızı öneririz.

Şimdiden iyi tatiller…

telefon-img

İzmir Önemli Telefonlar

İzmir Önemli Telefonlar

İzmir seyahatiniz sırasında İzmir içinde acil ulaşmanız gereken telefonlar olabilir diye düşündük ve sizlere bir liste hazırladık. İşte İzmir için lüzumlu telefonlar:

ACİL
İtfaiye – AKS 110 110
Polis İmdat 155
Jandarma İmdat 156
Acil Yardım 112
İZSU Su Arıza 185
Doğalgaz Acil Müdahele 187
Elektrik Arıza 186
Sahil Güvenlik 158
Alo Trafik 154
Orman Yangınları 177
Alo Zabıta 153
PTT Danışma 161
Alo Gıda 174
Cenaze Hizmetleri 188

HASTANELER
Alsancak Devlet Hastanesi 4443511
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 4441343
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 4122222
Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2505050
Kent Hastanesi 3867070
İzmir Ekol Hastanesi 3865505
Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi 4443530
Başkent Üniversitesi Zübeyde Hanım Uygulama
ve Araştırma Merkezi 2411000
EMOT Hastanesi 4410121

RESMİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2931200
Valilik 4558282
İzmir İl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü 4836216

ULAŞIM
Adnan Menderes Havalimanı 4550000
İzban 3983232
İzdeniz 0 850 3600350
Eshot 3200320

telefon-img

Çeşme ve Alaçatı İçin Önemli Telefonlar

Çeşme ve Alaçatı İçin Önemli Telefonlar

Çeşme ve Alaçatı seyahatiniz sırasında, Alaçatı otellerinde konaklarken acil ulaşmanız gereken telefonlar olabilir diye düşündük ve sizlere bir liste hazırladık. İşte Çeşme ve Alaçatı için lüzumlu telefonlar:

ACİL
İtfaiye – AKS 110 110
Polis İmdat 155
Jandarma İmdat 156
Acil Yardım 112
İZSU Su Arıza 185
Doğalgaz Acil Müdahele 187
Elektrik Arıza 186
Sahil Güvenlik 158
Alo Trafik 154
Orman Yangınları 177
Alo Zabıta 153
PTT Danışma 161
Alo Gıda 174
Cenaze Hizmetleri 188

HASTANELER
Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi 7120777
Çeşme 1 Nolu Aile Sağlık Merkezi 7126628
Çeşme 2 Nolu Aile Sağlık Merkezi 7167383
Urla Devlet Hastanesi 7354444
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 4441343
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 4122222

RESMİ
Çeşme Belediyesi 7126632
Çeşme Kaymakamlığı 7126841
İzmir İl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü 4836216
Çeşme Polis Karakolu 7230234
Alaçatı Polis Karakolu 7231100

ULAŞIM
Adnan Menderes Havalimanı 4550000
Çeşme Seyahat 7126499
Çeşme Terminal 7126499
Alaçatı Terminal 7168299
Alaçatı Taksi 7166768
Ilıca Taksi 7231819

ECZANE
Canan Eczanesi 7231481
Alaçatı Eczanesi 7167788
Ertan Eczanesi 7126856

lokma-izmir-sokak-

İzmir’in Sokak Lezzetleri

Bir şehrin tarihi ve doğal güzellikleri ne kadar önemliyse, o şehrin sokak lezzetleri de en az o kadar önemli. Sonuçta sokak lezzetleri bir şehrin kültürünü yansıtır öyle değil mi? Hatta ilk kez gidilen bir şehri gezerken lokal insanların yediklerine içtiklerine dikkat edip, o lezzetleri keşfetmek gibisi yok.

Konu İzmir’in sokak lezzetlerine gelince, birbirinden leziz yiyeceklerin olduğunu baştan belirtelim. Hatta gelin beraber sizin için seçtiklerimize bakalım…

Boyoz

İzmir’de kahvaltı ve boyoz ayrılmaz ikili gibidir. İzmir ile özdeşleşmiş, hatta bir çeşit İzmir böreği diyebileceğimiz mayasız bir hamurdur boyoz. İzmir mutfağına 1400’lü yıllarda Sefarad Yahudileri tarafından getirilmiş. İspanyolca ‘bollos’ olarak yazılan ve İspanya, Meksika, Arjantin, Peru, Şili gibi ülkelerde de bulunan boyoz bizdekinden farklı olarak bu mutfaklarda şekerli olarak tüketilir.

İzmir’e boyozu sevdiren kişinin Boyozcu Avram Usta olduğunu söylenir. Kendine özgü bir lezzeti olan ve incecik yufkaların bir araya gelmesiyle oluşan boyoz neredeyse İzmir’in tüm simit tezgahlarında satılır. Yumurta ve İzmir tulumuyla uyum içinde olan boyozun en iyisini Alsancak Dostlar Fırını’nda yiyebilirsiniz, bizden söylemesi.

Söğüş

İzmir’in söğüşü bildiğimiz doğranmış domates ve salatalık değildir. İzmir’de söğüş kelle etinin haşlandıktan sonra soğutulup lavaş üzerine çeşitli baharatlar, domates, soğan ve maydanoz ile harmanlanmasıyla oluşur. İzmir’in en önemli sokak lezzetlerinden biri olan söğüşü İzmir tatiline geldiğinizde mutlaka tadın.

İzmir’de en iyi söğüşü; Kemeraltında Söğüşçü Ramazan’da ve Tarihi Hisarönü Söğüşcüsü’nde, Çeşme’de hem Ilıca’da hem de Alaçatı Çarşı içinde şubesi bulunan Söğüşçüm’de yiyebilirsiniz.

Lokma

İzmir kültürünün vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan lokma; un, maya, su ve tuz ile hazırlanan hamurun sıvı yağda kızartılıp şerbetle tatlandırılmasıyla oluşan bir tatlıdır. “Adettendir” denilerek sünnet düğünleri, mevlüt, kandil gibi günlerin başlıca yiyeceği olan lokma, İzmir’de neredeyse her köşe başında dökülür ve hayır için yapılan bu tatlı tanıdık tanımadık sokaktan geçen herkesle paylaşılır. Para vermeye çalışmayın, bu güzel lezzetin tadını çıkartın.

Kokoreç

İzmir sokak lezzetleri denince dikkate alınması gereken bir diğer lezzet kokoreç olsa gerek. Hemen altını çizelim; İzmir’de kokoreç farklıdır. Bir kere yiyen bir daha ister. Nesi farklı derseniz; İzmir usulü kokoreç direk közden alınır. İnce ince kıyılmaz ve saçta ısıtılmaz. Dahası üzerine kimyon eklenir ve domates konulmaz.

Çamdibi semtindeki Asım Usta ve Karşıyaka‘da Baki Usta not alınması gereken isimlerdir, demedi demeyin.

Midye

Laf aramızda İzmirli midye dolmaya bayılır. Hatta yazın plajda ya da bahar aylarında iş çıkışında Kordon’da soğuk biranın yanında midye keyfi bir başka olur. Midyenin küçük olanı tercih edilir ve içine kuş üzümü, fıstık konulmaz. Bir oturuşta 40 tane yiyen de olur, bir tepsiyi kapatan da.

Çeşme ve Alaçatı plajlarında Midyeci Şakir’i görürseniz hiç tereddüt etmeden seslenin.

Şambali

Sokakta seyyar satıcıların yağlı kağıt üzerinde sattığı Şam usulü diye de bilinen, Şambali tatlısını görürseniz mutlaka tadın. İçinde un, yumurta ve yağ bulunmayan, irmikten yapılan, az şerbetle tatlandırılan, revaniye benzeyen bu tatlıya bayılacaksınız.

Yolunuz Kemeraltı Çarşısı’na düşerse, mutlaka Hisarönü Şambalı Tatlıcısı’na uğrayın. Bu işin piri o, bizden söylemesi.

Bu lezzetleri tatmak için İzmir otelleri ve Alsancak otellerine erken rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederiz.

hay_otel_21-img

Çeşme’nin damla sakızı meşhur

Çeşme’nin damla sakızı meşhur

Türkiye’de sakız ağacının sadece Çeşme ve Alaçatı çevresinde yetiştiğini biliyor muydunuz? Çeşme’nin en özel simgelerinden biri olan bu mis kokulu ağacı gelin beraber tanıyalım.

Yaklaşık 6000 yıldır bu topraklarda yetişen sakız ağacına ve damla sakızına ait ilk bilgiler millattan öncesine dayanır. Antepfıstığı ailesinden gelen ve Akdeniz bitki örtüsüne ait, zeytin ve makiliklerin arasında yetişen sakız ağacının dikkat çeken en büyük özelliği, hiç bir mevsim yaprak dökmemesi. Ayrıca, yapraklarının dışında, toprağının da sakız kokması bu ağacı özel kılıyor.

Yeri gelmişken belirtelim; damla sakızının toplanması da oldukça zahmetli. Bahar aylarında ağacın gövdesinde yarılıklar açılıp, bu çiziklerden sakız reçinesinin akması sağlanır. 15 gün içinde de sakız reçinesi sabitlenir ve toplanmaya hazır hale gelir.

Dünya pazarında “mastika” olarak bilinen, gıda, sağlık ve kozmetik alanında kullanılan sakızın yararları say say bitmez. Öncelikle midenin düzenli çalışmasını sağlar. Sindirimi kolaylaştırır, ülsere iyi geldiği bilinir. Nefes açıcı etkisi de var. Ağız ve diş sağlığı bakımından oldukça yararlı olduğu söylenir. Çene kaslarını güçlendirir, dişetlerini temizler. Bunun yanında diş macunu yapımında kullanılır. Ayrıca sakız yağının antiseptik özelliği bulunmasından dolayı yara kremi yapımında, kozmetik alanında da esans, şampuan, saç kremi, yüz kremi, güneş yağı gibi ürünlerin yapımında da kullanıldığı biliniyor.

Aslında damla sakızı mutfakda da karşımıza çıkıyor. Muhallebi, kurabiye, reçel, lokum gibi tatlılara eklendiğinde eşsiz bir koku ve lezzet kattığının da altını çizelim.

UNESCO’nun Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’nde yer alan damla sakızını koruma altına almak amacıyla TEMA Vakfı ve Falım Sakızları işbirliğiyle Çeşme’ye sakız ağacı fidanları dikildiğini de belirtmeden geçmeyelim.

Alaçatı tatiline gelenler bilirler, akşamüstü çayın yanına sakız kurabiyesi harika olur. Bunun yanında sakız reçeli, sakızlı kurabiye, sakızlı Türk kahvesi, sakızlı muhallebi, sakızlı lokum, sakız likörünü Alaçatı’ya gelmişken mutlaka tadın. Ayrıca yöresel bir tat olduğundan dolayı, Alaçatı Çarşısı‘nda kolaylıkla bulabileceğiniz sakızlı bir ürün güzel bir Alaçatı hatırası olur, bizden söylemesi.

IMG_8357

İyi fotoğraf çekme tiyoları

Akıllı telefonla iyi fotoğraf çekme tiyoları

Teknoloji sayesinde sosyal medya hayatımıza bir girdi, pir girdi. Sanırım aramızda Facebook veya Instagram kullanmayan yoktur; ya da sayıları yok denecek kadar azdır diye düşünüyoruz. Hal böyle olunca hepimiz fotoğraf sever olduk, hatta hepimiz fotoğrafçı olduk!

Elimizden cep telefonu düşmüyor. Her şeyi çekiyoruz, her şeyi paylaşıyoruz. Kabul edelim çoğumuz sayfamızı güzel fotoğraflarla süsleyip, harika içeriklerle doldurmak istiyoruz. Mesela Alaçatı tatili sırasında uygun fiyata kaldığımız Alaçatı butik otelini, birbirinden leziz Ege ve Alaçatı otlarından yapılma mezeleri, gezdiğimiz yerleri, taş evleri, Alaçatı Plajları‘nı, kısaca Alaçatı hayatını paylaşmak istiyoruz.

Madem sosyal medyada arşiv oluşturmayı bu kadar seviyoruz, bizde sizin için telefonla iyi fotoğraf çekmenin püf noktalarını araştırdık. İşte fotoğraf çekerken dikkat etmeniz gerekenler:

. Işık

Fotoğraf çekerken ışığı ayarlamanız çok önemli. Kapalı mekanlarda yapılan çekim sırasında renklerin daha canlı çıkması için ışığın yüksek olması, dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı. Tabii ışığın parlamaması da gerekli. Dış mekanlarda çekilen fotoğraflar için profesyoneller sabahın erken saatlerinin veya akşamüstü saatlerinin tercih edilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ayrıca fotoğraf çekerken ışığı arkaya almamak gerekirmiş. Doğrusu ışık kaynağını fotoğrafı çekilen kişinin ya da objenin sağına veya soluna 45 derecelik acıyla gelecek şekilde ayarlamak gerekliymiş. Bundan sonra fotoğraf çekerken bunu dikkate almakta yarar var, ne dersiniz?

. Odaklayın

Fotoğrafı çekmeden önce ekrana dokunup otomatik odaklamayı sağlamanızı tavsiye ederiz. Böylece fotoğrafın bulanık çıkmasını engellemiş olursunuz.

. Açı

Yine profesyonel fotoğrafçıların üzerini basarak söyledikleri bir başka nokta ise fotoğrafı farklı açılardan çekmek. Diyorlar ki; fotoğrafı göz hizasında çekmek yerine biraz aşağıdan veya yukarıdan çekerek derinlik elde edermişiz.

. Lensi temiz tutun

Aslında telefon kamerasının lensini temiz tutmak gerektiğini hepimiz biliyoruz. Yani fotoğrafların daha net çıkması için arada sırada uygun bir solüsyonla veya ıslak mendille lensi silmekte fayda var. Aman dikkat, ıslak mendille sildikten sonra kurulamayı unutmayın.

. Yakından çekin

Profesyoneller objeye yaklaşıp çekmenin, zoom yaparak çekmekten çok daha iyi sonuç verdiğini söylüyorlar. Hatta digital zoom fotoğrafın kalitesini düşürüyormuş, bunu da belirtmeden geçmeyelim.

. İki elle tutun

Fotoğraf çekerken telefonu iki elinizle tutmanızda yarar var. Böylece titremeyi önlemekle kalmaz, net bir kare yakalamayı başarırsınız.

Yeri gelmişken söylemeden geçmeyelim; HAY’da ve Alaçatı tatili sırasında çektiğiniz fotoğraflarınıza bizi de “taglemeyi” unutmayın! Açıkçası sizden gelen tatil fotoğraflarını paylaşmayı çok seviyoruz.

 

IMG_2468

Alaçatı bahar aylarında çok güzel

Alaçatı denilince akla hemen yaz mevsimi geliyor, öyle değil mi? Ne de olsa Türkiye’nin en popüler sahil beldelerinden biri. Oysa Alaçatı’nın her mevsimi güzel. Hele doğanın uyandığı, binbir çeşit Ege otlarının her yerden fışkırdığı bahar aylarında özellikle Çeşme Alaçatı bir başka güzel.

Bir kere çok kalabalık değil ama ıssız da değil. Yani Alaçatı’nın eski Rum evleriyle bezenmiş, mis gibi lavanta kokan Arnavut kaldırımlı sokaklarını itiş kakış olmadan keşfetmenin tam zamanı denilebilir. Bunun yanında yazın kalabalıktan yer bulamadığınız kafelerin, restoranların tadını çıkartmak için de ideal bir dönem. Meydandaki kafelerde akşamüstü keyfini, Hacımemiş’te yer alan mekanların birbirinden lezzetli yemeklerini ve balık restoranlarında rakı balık keyfini kaçırmayın deriz.

Bilenler bilir, okullar kapanır kapanmaz Alaçatı dolup taşmaya başlar. Beraberinde de trafik sorunu gelir. Kısacası yazın buralarda park yeri zor bulunur, trafik sıkışıklığı oldukça fazla görülür. Ancak bahar aylarında böyle bir sorunla karşılaşmazsınız. Gitmek istediğiniz yere hiç trafiğe takılmadan rahatça ulaşırsınız.

Hava deseniz şerbet gibi. Öyle yakıp kavuran, bunaltan bir sıcak yok. Gündüzleri şort, tişört gezersiniz. Ancak akşamları serin olur, çantanıza bir ceket atmayı unutmayın.

Yeri gelmişken belirtelim, bahar aylarında deniz soğuk olsa bile girenler çok olur. Ilıca Plajı, Ayayorgi Koyu, Çark Plajı, Boyalık Mevkii, Delikli Koy, Yıldızburnu veya Paşalimanı’nda yer alan plajlardan birine gidip, pırıl pırıl denizin tadını çıkartın. Alaçatı Çark Plajı’nda sörf yapanları da seyretmek keyifli olur, bizden söylemesi.

Bunların yanında Alaçatı otellerinde bahar aylarında yaz mevsimine göre uygun fiyatlı konaklama imkanı yakalayabilirsiniz. Uzun lafın kısası yaz sıcakları bastırmadan Alaçatı kaçamağına bekliyoruz.

alacati-ot-festivali-kapi-caliyor

Alaçatı Ot Festivali kapı çalıyor!

Duyduk duymadık demeyin; İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı’da bu yıl 8. Kez düzenlenecek olan Alaçatı Ot Festivali 6-9 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Diğer bir deyişle Alaçatı otellerini ziyaret sezonu başladı. Yapmanız gereken önce İzmir’e uçak bileti almak, sonra da Alaçatı otellerine rezervasyon yaptırmak.

Alaçatı’nın doğal güzelliklerini tanıtmak, Alaçatı’da yetişen çeşitli otları sunmak ve bu otlardan yapılan lezzetleri tanıtmak adına yapılan Alaçatı Ot Festivali, hiç tartışmasız bizim köyün en önemli etkinlerinden biri. Laf aramızda festivalimize de ilgi oldukça büyük.

“Bu mevsimde denize girilmez. Alaçatı Ot Festivali’ne geldiğimizde ne yapacağız?” diyecek olursanız… Öncelikle Alaçatı’nın taş evlerle süslü, Arnavut kaldırımlı, lavanta kokulu sokaklarında dolaşmaya bayılacaksınız. Sonra ebegümeci, Arapsaçı, radika, turp otu, hardal otu, Şevket-i bostan gibi otlardan yapılma, bu yöreye özgü yemekleri tatma şansına sahipsiniz.

Cumartesi günleri kurulan Alaçatı Pazarı’nı gezmek ayrı bir keyif, bizden söylemesi. Bunun yanında meydandaki kafelerde oturup sakızlı kahve içip, sakızlı kurabiye yemenizi tavsiye ederiz. Alaçatı Çarşı girişinde yer alan yel değirmenlerinin fotoğraflarını çekmeyi de unutmayın.

Alaçatı akşamları sadece yazın değil, kış ve bahar aylarında da da bir başka güzel. Alaçatı ve Çeşme’de bulunan balık restoranlarında Ege’ye özgü mezeler ve Alaçatı otlarından yapılma lezzetlerle rakı balık keyfi yapabilirsiniz. Canınız balık yemek istemez ise, Kemalpaşa Caddesi ve Hacımemiş üzerinde yer alan Ege yemeklerinin sunulduğu restoranları tercih edebilirsiniz. Tabii dünya mutfağından lezzetleri sunan yerler de var, tercih sizin.

Yemek sonrası Alaçatı sokaklarında gezerken açık gördüğünüz bir bara girip eğlenmeyi de unutmayın. Gecenin sonu genelde kumrucuda biter, hatırlatmak isteriz. Dolayısıyla midede kumruya yer bırakın.

Uzun lafın kısası şehrin karmasından uzaklaşıp biraz keyif, biraz huzur ve bol kahkaha arıyorsanız adres belli, sizi Alaçatı’ya bekliyoruz. Yeri gelmişken Alaçatı Ot Festivali’ne oldukça yoğun bir ilgi var. Dolayısıyla erken rezervasyon yaptırmanızı öneririz.

Bekliyoruz…