hazirliklar-son-surat-devam-ediyor

Hazırlıklar son sürat devam ediyor!

İzmir’in incisi, gözde tatil beldesi Alaçatı 2017 yaz sezonunun açılmasına çok az kaldı. Çeşme otelleri ve Alaçatı butik otelleri harıl harıl sizler için çalışıyor. HAY’da da hazırlıklar tam gaz devam ediyor!

Biliyorsunuz otelimizin konseptinde Alaçatı rüzgarının yanında Meksika esintisi var. Bu kış boş durmadık; Cancun, Tulum, Cabo San Lucas, Ensenada ve Mexico City’den yepyeni objeler, maskeler ve aynalar topladık. Hepsini çok beğeneceğinizden eminiz! Hatta her bir parça Instagram fotoğrafı için ideal, bizden söylemesi…

Yeri gelmişken, otelimizin duvarlarını süsleyecek olan Meksika desenli runnerlara bayılacaksınız. Sevgili Jessica Meyers onları taaa Mexico City’den taşıdı; kendisine teşekkür ediyoruz.

Ayrıca San Diego ve Los Angeles’ın altını üstüne getirip, kahvaltı sunumumuzda kullanılmak üzere rengarenk yeni parçalar topladık. Hepsi birbirinden güzel.

Oraya kadar gitmişken San Diego’da yaşayan Şef Pedro’dan Meksika mutfağından tarifleri uygulamalı öğrendik. Hatta kullandığı ve tavsiye ettiği tüm baharatları ve malzemeleri bavula attıp yanımızda getirdik Bu arada öğrendiğimiz Michelada tarifi de yanımıza bonus oldu; çok iyi oldu! Kısaca bu yaz menümüze sürprizler ekleyebiliriz. Takipte kalın.

Uzun lafın kısası, otelimizi güzelleştirmek ve size daha iyi hizmet sunmak adına bu kış çok çalıştık. Sezon kapıyı çalarken Alaçatı otellerine erken rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederiz. Böylece indirimli fırsatlardan yararlanmış olursunuz.

Yazı ve sizi çok özledik.

Bekliyoruz…

alacati-plajlari-hay-otel-alacati

Alaçatı Plajları

Okulların kapanmasıyla beraber İzmir’in gözde tatil beldesi Çeşme Alaçatı kalabalıklaşmaya başladı. Sıcakların hissedilmeye başladığı şu günlerde en az Alaçatı kadar ünlü olan Alaçatı Plajları’da dolup taşıyor.

Biliyorsunuz Alaçatı rüzgarı ve rüzgar sörfü ile ünlü. Alaçatı tatilinizde, dünyanın sayılı sörf merkezlerinden birine kadar gelmişken, bu sporu denemenizi tavsiye ederiz. Ama derseniz ki ben sörf yapmak istemiyorum, elbette bu da kabulumuz. Ancak denizin üzerinde muhteşem bir renk cümbüşü yaratan sörfçüleri seyretmeden dönmeyin. Bu muhteşem manzara için Alaçatı Plajları çok uygun.

Alaçatı’nın buz gibi denizinde serinlemek isterim diyenler, işte sizin için seçtiğimiz birbirinden keyifli Alaçatı Plajları:

Çark Plajı

Rüzgar sörfüne gönül verenlerin en sevdiği plaj Çark Plajı mevkiidir. Alaçatı Port’u geçtikten hemen sonra başlayan bu koyda rüzgarla dans eden windsurfçüleri ve kiteçıları keyifle seyredebilirsiniz. Çoğu sörf okulu da burada bulunur. Bu bölgede deniz Ilıca Plajı’na göre daha soğuktur, bilginize.

Zio Beach

Çark mevkiinde bulunan Zio Beach; 5000 metrekare üzerine kurulu, 300 kişilik VIP ve 700 kişilik beach alanıyla hizmet vermektedir. Şık beyaz şezlongları, özel yapım şemsiyeleri ve localarıyla şık bir beach club arayanlar için ideal bir mekan. Zio Beach içinde yer alan Italyan restoranının da ünlü bir şefin imzasını taşıdığını belirtelim. Giriş fiyatı kişi başı 50 TL’dir. Bu fiyata şezlong ve havlu kullanımının yanında bir içecek dahildir.

Alaçatı 11 Restaurant & Beach Bar

Alaçatı Beach Resort & Spa içinde bulunan Alaçatı 11, Çark Koyu’nda yer alan bir diğer beach club. Özel yapım şemsiyeleri, tahta şezlongları, denize yakın gazebo locaları ve lezzetli yemekleriyle çok keyifli bir plaj olduğunu söyleyebiliriz. Alaçatı 11’de kite sörf, optimist ve motorlu su sporları aktiviteleri yapılabiliyor. Giriş ücreti kişi başı 50 TL’dir.

Kum Beach Madeo

Alaçatı’nın buz gibi denizinde serinleyeyim ama bu sırada daha rahat, daha salaş bir ortamda “relax” takılayım, hatta bir de kaliteli müzik dinleyeyim diyorsanız, Kum Beach tam size göre. Yatağa dönüşebilen koltukları, Kızılderili çadırı şeklindeki soyunma giyinme kabinleri, bahçe sulama kovalarından yapılma duşları ile dekorasyonunda ince detaylarla farklılık yarattığı kesin. Yemeklerden de otlu pidesini tavsiye ederiz. Giriş ücreti kişi başı 50 TL’dir.

Alaçatı tatiline çıkmaya karar verdiyeseniz, Alaçatı butik otellerine uygun fiyata konaklama için erken rezervasyon yapmanızı tavsiye ederiz.

port-alacati-liman-marina-hay-otel

Port Alaçatı Marina

Alaçatı’da hayata geçirilen en önemli projelerden biri hiç tartışmasız Port Alaçatı olsa gerek. Dünyada Fransa’da Port Girmaud, Costa Brava’da Rosas, Avsturalya’da Sanctuary Cove gibi yerlerde örneklerini gördüğümüz bu proje, denizle iç içe yaşamayı ve evinin önüne teknesini bağlamayı sevenler ile yatçıları buluşturuyor. Ayrıca marinası, restoranları, eğlence yerleri, Alaçatı butik otelleri, fitness salonu, spa merkezi de artısı.

Bildiğiniz üzere Çeşme yarımadası yatçılık açısından önemli bir yer. Alaçatı ise hiç dinmeyen rüzgarıyla dünyada sayılı sörf merkezlerinden biri. Port Alaçatı projesi ile yörenin tam bir marina-kente dönüştüğünü söyleyebiliriz. Meraklısı bilir, bu ortamı sağlayabilmek için toprak hafriyatla kazınıp, deniz içeri alınarak bir kanal kent yaratıldı. Alaçatı’nın denize bakan bu yüzü hem sörf cennetinin içinde yer alıyor hem de Alaçatı şehir merkezine yakınlığıyla sosyal hayatla iç içe olmayı sağlıyor.

Alaçatı yat limanı Ege adaları yat trafiği bakımından önemli bir yere sahip. 38 derece 15’ kuzey enlemi, 26 derece 23’doğu boylamında bulunan Port Alaçatı Marina, yatların sığınma ve bakım ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşıladığını söyleyebiliriz. Yeri gelmişken belirtelim Alaçatı Marina denizde 260 tekne, karada 100 tekne kapasitesine sahip.

Port Alaçatı Marina’nın restoranları ve eğlence mekanları ile de göz kamaştırdığı bir gerçek. Aynı Çeşme Marina’da olduğu gibi, burada bulunan restoranlar da sadece yatçılara değil geniş bir müşteri kitlesine hitap ediyor.

Ferdi Baba bizim Alaçatı Port’daki favori lezzet durağımız. Sıcak- soğuk mezelerin, salataların ve tabii ki deniz mahsüllerinin en tazesi burada. Enfes manzarası da yemeğinize eşlik eder. Balık kavurma, yoğurtlu balık kebap, şarap soslu ahtapot, kalamar tava ve deniz mahsullu makarna denemenizi tavsiye ederiz. Balıkçı Niyazi (Port Balık) ve Balıkçı Hasan Alaçatı Marina’da deniz mahsulü tadabileceğiniz diğer lezzet noktaları. Kısacası rakı- balık severler için Alaçatı Port doğru adres, bizden söylemesi. Yemekten sonra, “Gece uzun, eğlenmeye devam edelim” derseniz; Club 29, Tren veya 35 Albüm Club gibi mekanlardan birini tercih edebilirsiniz.

Kısacası Alaçatı’ya kadar gelip, Port Alaçatı Marina’ya uğramadan dönmeyin.

Biliyorsunuz  Alaçatı yaz sezonunda oldukça yoğun oluyor, dolayısıyla  Alaçatı butik otellerine erken rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Böylece Alaçatı otelleri için indirim fırsatlarından da yararlanmış olursunuz.

İyi tatiller dileriz…

hay-otel-alacati-ilica-plaji

Alaçatı Yakınlarında Gezilecek Görülecek Yerler

Alaçatı’ya geldiniz… Alaçatı butik otellerini, Alaçatı beachlerini, taş evlerini, pazarını, restoranlarını, dükkanlarını ve Hacı Memiş tarafınının altını üstüne getirdiniz. Sıra Alaçatı yakınlarında bulunan yerleri keşfetmeye geldi. Haydi buyrun listeye…

Ilıca Plajı

Adını denizin içinde yer alan termal su kaynakları yani ılıcalardan alan Ilıca Plajı, Çeşme ve Alaçatı denince akla ilk gelen yerlerden biri. 2 kilometreye yakın uzunlukta bulunan kumsal altın rengi taşsız kumu, turkuvaz mavisi berrak suyu ile eşsizdir ve hiç tartışmasız Türkiye’nin sayılı güzellikteki plajlarından biridir. Deniz suyu termal kaynağa yakın olması sebebiyle ılıktır, yani soğuk sudan kaçanlar için ideal. Yeri gelmişken belirtelim, yaz sezonunda özellikle haftasonlarında çok kalabalık olan bu halk plajını hafta içinde tercih etmenizde fayda var.

Yıldızburnu

Çeşme’ye eskiden beri gelenlerin iyi bildiği bir koydur Yıldızburnu. Denizin içinde kaynayan termal suyu, levanten evleri, yelken kulübü ile bilinir bu yer. Trafiğe kapalı sahil kıyısında, gürültüden ve Alaçatı kalabalığından uzak sakin bir gece geçirebilirsiniz. Bunun için No 15, Pecos, Rouje, Tius ve Mezzaluna gibi mekanlardan birine gitmeniz yeterli. Bu arada akşamüstü güneşi batırmak için Çeşme’deki en güzel koylardan biridir Yıldızburnu, bizden söylemesi…

Çeşme Merkez

Alaçatı’ya gelmişken mutlaka Çeşme kasabasına da gidin ve Çeşme Çarşısı’nı, Ayios Haralampos Kilisesi’ni, Osmanlı döneminden kalma Çeşme Kalesi’ni, Kervansaray’ı ve tarihi çeşmeleri görün. Sonrasında da deniz kıyısında yer alan Çeşme Marina’da soluklanın.

Aya Yorgi Koyu

Bölgenin en popüler yerlerinden biri hiç şüphesiz Aya Yorgi koyu olsa gerek. Hatta bu koy için rüzgardan korunaklı, berrak denizi, beach clubları ve restoranlarıyla eğlence hayatının da merkezidir diyebiliriz. Sole Mare, Paparazzi, Marrakech, Babylon ve KafePi gibi mekanlarda gündüz denizin, akşam da sabahın ilk ışıklarına kadar dans edip eğlencenin tadını çıkartabilirsiniz.

Dalyanköy

Çeşme merkeze 2 kilometre uzaklıkta bulunan Dalyanköy, eski bir balıkçı köyüdür. Balıkçı tekneleri ve yatlar için doğal bir sığınak olan Dalyan için bölgenin sessiz, sakin, huzurlu köşesidir diyebiliriz. Hemen belirtelim, Dalyanköy balık restoranlarıyla ünlü. Dolayısıyla deniz kıyısında, yatları seyrederek keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bunun yanında denize girmek isterseniz Sakızlı Koy ve Kocakarı Plajı doğru adresler olacaktır.

Ildırı

Adı Ildır mi Ildırı mı diye tartışala dursun, Alaçatı otellerinden birinde konaklarken eski bir Rum köyü olan ve tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri, enginarı, balığı ile bilinen Ildır’a mutlaka gidin. Önce tarihi kalıntılar bakımından zengin olan Erythrai Antik Kenti’ni gezin, sonra irili ufaklı adalara bakarak rakı-balık keyfi yapın.

cesme-marina-hay-otel-alacati

Çeşme Marina

Türkiye’nin en batısında bulunan İzmir’in incisi Çeşme en gözde tatil beldelerimizden biri. Eskiden gemicilerin küçük liman diye adlandırdıkları Çeşme bugün berrak denizi, rüzgarı, altın rengi kumu, kumrusu, rüzgar sörfü, gece hayatı, Aya Yorgi koyu, sakızlı dondurması, Alaçatı ve Çeşme Marina ile ünlü.

Duymuşsunuzdur, İzmir’e 70 kilometre uzaklıktaki Çeşme ilçesinde bulunan Çeşme Marina, yat sahiplerine ve ziyaretçilere kapılarını 2010 yılında açtı. Açıldığı günden bu yana da Çeşme’ye gelenlerin vazgeçilmez duraklarından biri haline geldi.

Neden mi?

Bir kere konumu çok merkezi. Çeşme Kalesi’nin hemen önünde, Çeşme Çarşısı’na yürüme mesafesinde bulunuyor. Dolayısıyla ulaşım oldukça kolay.

Mimarı açıdan da dikkat çekici. Hatta burası sanki Çeşme’nin hep bir parçasıymış gibi şekillenmiş, Ege Bölgesi’nin mimarı dokusuna uygun olarak tasarlanmış. Meraklı olanlar bilirler, Çeşme Marina 2011 yılında “En İyi Mimarı Proje”, “En iyi Marina” ve “En İyi Turizm Yatırımı” olmak üzere toplam 3 ödül aldı. Kısacası Çeşme Marina’nın mimarisinin ödül ile taçlandırılmasına hiç şaşırmıyoruz.

Marina’nın Çeşme’ye yeni bir soluk getirdiği de başka bir gerçek. Öyle ki, Çeşme Marina bugün Çeşme’nin sembolü haline geldi. Sadece yaz sezonunda değil, tüm yıl boyunca açık olması beldenin sosyal yaşamına hareketlilik getiriyor.

Denizde 400, karada 100 yat bağlama kapasitesine sahip olan Çeşme Marina, Doğu Akdeniz sularında en önemli yat limanlarından biri. Bünyesinde bulundurduğu yat kulübü, restoranlar, barlar, mağazalar, sayesinde sadece yat sahiplerinin değil, aynı zamanda tatilcilerin de ilgi odağı olduğunu belirtelim.

Çeşme Marina’da yürürken çarşı bölümünde Vakko Home, Mudo Marina, Polo Garage, Nike, D&R, Madame Coco gibi dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen markalarını bulabilirsiniz. Bunun yanında restoranlar arasında seçim yapmakta zorlanabilirsiniz çünkü Tuval, Ferdi Baba, Bonjour, Dodici/Özsüt, Mado, Kumrucu Şevki, Köfteci Ramiz gibi lezzet duraklarını bünyesinde barındırıyor.

Ayrıca İstanbul gece hayatının önemli merkezlerinden biri olan Hayal Kahvesi bir şubesini de burada açtı. Yani birbirinden değerli yerli ve yabancı müzisyenleri Çeşme’de dinleme şansını kaçırmayın.

Uzun lafın kısası Alaçatı butik otelleri veya Çeşme otellerinde kaldıgınız  sırada, Çeşme yarımadasının en güzel noktasında, bir yandan yatları, bir yandan da Çeşme Kalesi’ni seyrederek keyifli saatler geçirebilirsiniz. Bizden söylemesi…

alacati-hatirasi-hay-otel-alacati

Alaçatı Hatırası

Tatile İzmir’in incisi Alaçatı’ya geldiniz ve Alaçatı Otellerinden birinde kalıyorsunuz. Gündüz Alaçatı plajlarının, gecede Alaçatı köy içinde ya da Hacı Memiş tarafında bulunan restoranların ve barların keyfini çıkartıyorsunuz.

Ancak günler çabuk geçiyor, tatilin bitmesine az kaldı ve hediye telaşına düştünüz. “Alaçatı’dan hediye ne alınır?” diye soracak olursanız, işte önerilerimiz…

Alaçatı Pazarı

Cumartesi günleri kurulan Alaçatı pazarı inanın en az Alaçatı kadar ünlü. Bu pazarda Alaçatı’da yetişen otlar ve otlardan yapılma yöresel lezzetler, yerel üreticinin getirdiği sebze ve meyvenin dışında, Alaçatı’nın yerel halkının el emeği göz nuru ürünleri, çeşit çeşit reçeller, çiçek, kıyafet, takı, ayakkabı, tekstil ürünleri ve süs eşyası satılır. Kısacası Alaçatı Pazarından hediyelik birkaç doğal ürün mutlaka bulursunuz.

Sakız

Biliyorsunuz sakız ağacı Türkiye’de sadece Çeşme ve Alaçatı çevresinde yetişiyor. Dolayısıyla Alaçatı’da sakızlı üründen bol birşey yok. Buradan alacağınız sakız reçeli, sakızlı kurabiye, sakızlı Türk kahvesi, sakızlı lokum, sakız likörü hem yöresel bir tat, hem de kurtarıcı bir hediye olur.

Yel değirmeni

Alaçatı Meydanı’nda bulunan rüzgar değirmenleri Alaçatı’nın simgeleridir. Meydandaki hediyelik eşya dükkanlarından veya Kemal Paşa Caddesi üzerindeki mağazalardan yel değirmeni şeklinde biblo, mumluk, buzdolabı magneti, anahtarlık gibi küçük hediyelikler sevdiklerinizin hoşuna gidebilir.

Yeri gelmişken belirtelim, Alaçatı’da ev aksesuarlarında özellikle seramik ön plana çıkar. Anadolu el sanatlarını sergileyen mağazalara rastladığınızda mutlaka göz atın. Dekoratif şeylerden hoşlananlar için anlamlı bir hediye olabilir.

Lavanta

Alaçatı’nın sokakları lavanta kokar diye boşuna söylemezler çünkü İzmir’de lavanta özellikle Alaçatı’da yetiştirilir. Tarlaların yanı sıra neredeyse her evin baçesinde ya da terasında saksıda lavanta vardır. Sokaklarda lavanta keseleri, kuru lavanta demeti ve lavanta kokulu sabunlar satılır. Kısacası eski evlerde dolapların vazgeçilmez kokusu olan lavantadan yapılma bir ürün harika bir Alaçatı hatırası olur.

Reçel

Alaçatı’da reçelin her çeşidini bulabilirsiniz dolayısıyla buradan alınabilecek en güzel hediyelerden biri de reçel olsa gerek. Özellikle sakız reçeline kayıtsız kalmayın. Bu arada HAY’ın erik ve karadut reçelinin tadına doyum olmaz, bizden söylemesi…

Takı

Alaçatı’nın her köşesinde takı satan bir tezgaha veya mağazaya rastlarsınız. Ama buraya özgü takıları Kemalpaşa Caddesi üzerinde yer alan Çatladı Kapı’da veya Alaçatı Pazar Camii’nin etrafında akşamları kurulan tezgahlarda bulabilirsiniz. Renkli el yapımı taşlı kolyeler, renk renk tokalar, deri bileklikler, tespih kolyeler, nazar boncuklu ürünler, sörfçü bileklikleri, deniz temalı takılar, gümüş veya ince altın kaplama yüzükler, sevdikleriniz için şık bir seçim olur.

Tüm bunların yanı sıra Alaçatı sokaklarında dolaşırken yerli ve yabancı tasarımcıların koleksiyonlarına yer veren birçok mağaza keşfedebilirsiniz. Yani özel tasarım ürünlerle hem kendinizi hem de sevdiklerinizi şımartma şansına sahipsiniz.

Bunun yanında antika seviyorsanız ya da antika seven birine hediye arıyorsanız, Alaçatı’daki antika magazalarından iyi bir parça yakalayabilirsiniz, demedi demeyin.

 

lezzet-duraklari-hay-otel-alacati

Yıldırım Ailesi’nin Lezzet Durakları

Biz damak zevkimize düşkün bir aileyiz, yemek yemeyi severiz. Bu yöreye has yemeklere de bayılıyoruz. Yani canımız çektiği için hiç üşenmeden İzmir’den kalkıp Çeşme’ye sırf kumru yemeye geldiğimiz zamanlar olmuştur.

Tatilde damak şenlendirmek de bizim için önemli bir ayrıntı.  Bundan dolayı “Alaçatı’ya geldiğiniz de bunları mutlaka tadın” dediğimiz, Alaçatı’nın ve Çeşme’nin damak çatlatan lezzetlerini sizinle paylaşmak istedik. Umarız bu adresler Alaçatı tatilinizin lezzetli geçmesine yardımcı olur. Şimdiden afiyet olsun…

İşte Yıldırım Ailesi’nin vazgeçemediği lezzet durakları:

Kumru

Daha önce kumru yediniz mi? Burada bahsettiğimiz kumru, kuş değil.  Kömür ızgarasında yapılan bir sandviç ve çok özel bir lezzet. Yengen de akrabanız değil; sucuk,salam, peynir ve domatesin kumru ekmeği arasına konulmasıyla yapılan karışık kumruya verilen ad. Çeşme’de kumru denilince çoğumuzun aklına Kumrucu Hüseyin, Kumrucu Şevki ve Kumrucu Erol gelir.

Şurası çok açık; Çeşme’de kumru Ilıca’daki Kumrucu Hüseyin’de yenir!  Meraklısı hatırlayacaktır; Hüseyin Amca kumrunun mucidi olarak bilinir. Hiç kuşkusuz malzemelerini özenle seçmesi, sucuğunu Tire’den getirtmesi, eski kaşar kullanması ve nohut mayasından kendi yaptığı ekmeği onu farklı kılıyor.

Çeşme’de, Alaçatı’da veya Ilıca’da birçok kumrucunun şubesini bulabilirsiniz. Hepsi birbirinden lezzetlidir ama 1966 yılından bu yana hizmet veren Kumrucu Hüseyin bizim ailenin favorisi.

Yeri gelmişken belirtelim, gerçek Çeşme kumrusunun içine ketçap, mayonez konmaz! Yanına da biber ve salatalık turşusu çok güzel eşlik eder, hararetle öneririz…

Dost Pide

Çocukluğunu Çeşme’de geçiren her İzmirli’de olduğu gibi, bizim gönlümüzde de Dost Pide’nin yeri ayrı. Burası için Çeşme’nin önemli lezzet duraklarından biri dersek abartmış olmayız. 1974 yılından bu yana hiç değişmeyen çizgisi, hızlı servisi ve kalitesiyle Ilıca’da hizmet veren bu mekan, hafif ve lezzetli pidenin tek adresi. Dolayısıyla Dost Pide’nin Çeşme’ye tatile gelen ünlü, ünsüz herkesin uğrak yeri olmasına hiç şaşırmıyoruz.

Uzatmayalım, incecik çıtır hamurlu kıymalı pidesi dillere destan. Lütfen bu muhteşem pideyle damağınızı ödüllendirin. Yaz aylarında günün her saati dolu olan mekanda, pidenin yanı sıra pizza, çorba, döner, kiremitte köfte yemenizi tavsiye ederiz. Ayrıca tatlı olarak tahinli pideye mutlaka yer bırakın.

Doruk Yaprak Döner

İşte bir diğer Çeşme klasiği, Ilıca’daki Doruk Döner. Parmak yalatan döneri mideyi susturur ve deniz sonrası günün tüm yorgunluğunu alır. Laf aramızda domatesli ve domates soslu durumununun yıllardır müptelasıyız. Ama isterseniz tabakta iskender de yiyebilirsiniz, seçim sizin.

Döner severler, yolunuz tatil için Alaçatı’ya düştüğünde Doruk durumun tadına mutlaka bakın, pişman olmazsınız.

Sen Turşucu Özdemir

Çeşme’nin vazgeçilmez tatlarından biri de turşudur ve bize göre bu işin piri de Şen Turşucu Özdemir’dir. Özdemir Amca 40 yılı aşkın süredir Çeşme’de turşu ve turşu suyu satar. Çocukluğunu Çeşme’de geçiren herkes onu tanır. Özdemir Amca’nın turşusu bir başka lezzetlidir. Eskiden Ilıca Plajı ve Şantiye tarafında duran Özdemir Amca, son yıllarda Alaçatı-Ilıca kavşağında motorsiklet üzeri tezgah açtı. Özellikle az acılı salatalık turşunu mutlaka tadın.

Tokmak Hasan’nın Yeri

Çeşme Marina’ya yakın, Çeşme Kalesi’nin dibinde bulunan Tokmak Hasan’nın Yeri, Çeşme merkezde harika ev yemekleri tatmak isteyenlere hiç düşünmeden tavsiye edeceğimiz bir adres. Birbirinden lezzetli sulu yemek ve et yemeklerinin servis edildiği bu esnaf lokantasının döneri de dillere destan. Bizim için değişmez bir Çeşme klasiği olan Tokmak Hasan’a mutlaka uğrayın.

Ferdi Baba

Alaçatı butik otellerine gelmişken rakı-balık ritüelini gerçekleştirmek gerekir. Balık denince de adresimiz belli: Ferdi Baba. Alaçatı Port, köy içi ve Çeşme Marina şubeleriyle hizmet veren Ferdi Baba, Ege otları, sıcak soğuk mezeler ve balığın her zaman en tazesini sunar.  Şevket-i bostan levrek, lokum, levrek ceviche, balık kavurma gibi tadı damağınızda kalacak Ferdi Baba’ya has lezzetleri tatmanızı öneririz. Özellikle yaz aylarında yaşanan yoğunluktan dolayı gitmeden önce rezarvasyon yaptırmanızda fayda var.

hay-otel-alacati-sorf

Sörf Cenneti Alaçatı

Bilenler bilir, Alaçatı’nın 330 gün dinmeyen rüzgarı meşhurdur. Düşünün ki, yaz aylarında Ege’nin her  yeri sıcaktan kavrulurken, Alaçatı püfür püfür esen poyrazla serinler.  Kış aylarında esen lodos da bölgeyi soğutmaz. Dolayısıyla Türkiye’de windsurf denilince akla gelen ilk yer hiç kuşkusuz Alaçatı olur.

90’lı yıllarda rüzgar sörfüne gönül verenlerin burayı keşfettiğini duymuşsunuzdur. Hiç kuşkusuz bunda güçlü esen meltem rüzgarının, sığ denizin ve doğal güzelliklerin bu spora elverişli olmasının rolü büyük. Sonrasında da Alaçatı gözde tatil yerlerinden biri haline geldi, hatta ünü bağlı olduğu Çeşme’yi bile geçti denilebilir.

Windsurf ile ön plana çıkan Alaçatı plajları, özellikle Çark Plajı ve Yumru Koy, sığ ve durgun deniziyle de başlangıç seviyesindekilere kolaylık sağlar. Alaçatı körfezinin her iki yakasında da windsurf ve kiteboard yapmak mümkün. Bu bölge yurtdışında da “Alaçatı Surf Paradise” olarak biliniyor. Alaçatı sörf okullarının çoğunun burada bulunduğunun altını çizelim. Bu okullarda alacağınız teknik ve uygulamalı dersler sayesinde, yani yaklaşık 10 saatlik dersin sonunda başlangıç seviyesini geçip, güvenli ve keyifli bir şekilde sörf yapabilirsiniz. Aklımıza ilk gelen Alaçatı Sörf Okulları:

  • ASPC (Alaçatı Surf Paradise Club)
  • Alaçatı Windsurf Okulu
  • Bu Bi Sörf Okulu
  • Orsa Windsurf Okulu
  • Myga Surf Company

Ayrıca şampiyon sporcularımız Bora Kozanoğlu ve Çağla Kubat’ın da kendi okulları olduğunu belirtelim.

Alaçatı windsurf konusunda bugün dünyanın en iyi sörf merkezlerinden biri haline geldi. Hatta ünü o kadar yayıldı ki, her sene PWA Dünya Windsurf Şampiyonası’nın bir ayağı burada yapılıyor. Yani dünyanın en hızlı sörfçüleri her yaz Ağustos ayında Alaçatı’da buluşuyor. Doğrusu bu etkinliğin Alaçatı’nın tanıtımına katkısı oldukça büyük. Surf & Sound Festivali’nde sörfçülerin yarışlarını takip etmenin yanı sıra, gece ve gündüz canlı müzik ve DJ performansları ile de keyifli anlar yaşama şansına sahipsiniz.

Kısaca Alaçatı sadece taş evleri, gece hayatı, yel değirmenleri, denizi ve kumuyla değil aynı zamanda rüzgarı yani windsurf yapmaya elverişli iklimi ve doğal güzellikleriyle de bir çekim merkezi haline geldi. Tavsiyemiz; Alaçatı Otellerinde kalıyorsanız, kesinlikle windsurf yapma fırsatını kaçırmayın. Sörf yapmasanız bile, Alaçatı beachlerinden birine gidip rüzgarla dans eden sörfçüleri seyredin. Pişman olmazsınız…

hay-otel-alacati-tas-evler

Alaçatı Taş Evleri

Biliyorsunuz, İzmir’in gözde tatil beldesi Alaçatı’nın taş evleri meşhur. Hatta Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda yan yana dizilmiş tarihi taş evler için bu çevrenin en önemli yapılarıdır, Alaçatı’nın simgeleridir diyebiliriz.

2000’li yıllarda rüzgar sörfüne gönül verenlerin köyü keşfetmesiyle beraber, Alaçatı’nın popüleritesi arttı. Taş evler restore edilmeye başlandı ve evlerden begonvillerin sarktığı, sokakların sakız ve lavanta koktuğu masalsı diyar ortaya çıktı.

Gelelim Alaçatı taş evlerinin tarihçesine…

1850’li yıllarda Alaçatı’nın güneyi bataklıkmış.  Ne yazık ki o dönemde sıtma baş göstermiş, halk hastalıkla savaşıyormuş. Bataklığı kurutmak için limanın oraya bir kanal açılmasına karar verilmiş, kanal yapımında çalışmak üzere adalardan Rum işçiler getirtilmiş. İşte günümüzde hayranlıkla baktığımız tarihi taş evler, kanal yapımında çalışmaya gelen Rum işçiler tarafından inşa edilmiş ve günümüzün Alaçatı’sı kurulmuş.

Ege’deki sahil kasabalarının çoğunda Rum mimarisinin izlerini hemen farkedersiniz. Alaçatı’daki tarihi evlerde göze çarpan ilk Rum esintisi ise; evlerin taş ve kullanılan taşın bu yöreye ait oluşu. Peki bu taşın özelliği ne diye soracak olursanız, zaman içinde sertleşmesi diyebiliriz. Yani ilk yapılırken küçük bir darbeyle bile zarar görebilecek bir malzemeyken, iki üç hafta içinde sertleşip evlerin günümüze kadar gelmesini sağlamış. Ayrıca evlerin yapımında kullanılan malzemelerin evlerin kışın sıcak, yazın serin olmasını sağladığını da belirtmeden geçmeyelim.

Evlerin hemen hemen hepsinin iki katlı ve cumbalı oluşu, göze çarpan bir diğer Rum mimari etkisi. Çoğunda da arka avlu vardır. Bunun yanında kapı veya pencelerde mavi renk kullanılması başka bir ayrıntı olsa gerek. Bir de malzeme olarak taşın yanı sıra ahşap kullanımı dikkat çekiyor.

Şurası çok açık Alaçatı tarihi, kültürel ve doğal güzellikeri içinde barındırdığından dolayı çok özel bir yer. Dar sokaklarda yer alan cumbalı, arka avlulu taş evlerin çoğu 100-150 yaşında. Dahası bu evlerin yeni sahiplerinin de onları aslına uygun şekilde onarması ve koruma amaçlı yerleşmeye önem vermesi sebebiyle Alaçatı’da mimarı yozlaşma gözlenmiyor. Birer birer onarılan taş evlerin sadece oturmaya yönelik tasarlanmadığı da bir gerçek. Bazısı butik otel oldu, bazısı restoran oldu, bazısı da kafe olarak hizmet veriyor. Ancak yeni sahipleri Alaçatı’nın atmosferini bozmamaya o kadar özen gösteriyor ki, kıraathanelerinde bile plastik sandalyeye rastlanmaz.

Bunun yanında Alaçatı kentsel sit ilan edildiğinden dolayı yeni yapılan evler yörenin mimarisine uygun şekilde tasarlanıyor. Elbette bu durum oldukça sevindirici çünkü Alaçatı’nın mimari dokusunun bozulmasına asla izin verilmiyor. Yani burada çok katlı bina yapımına geçit yok.  İşte bu yüzden Alaçatı’nın masalsı atmosferi gelenleri büyülüyor.

Alaçatı butik otelleri beldenin her yerine dağılmış olsa da çoğu hayranlıkla baktığımız taş evlere yakın durumda konumlanır. Her mevsim güzel olan beldemizin yaz sezonunda oldukça ilgi gördüğünü belirtmekte fayda var. Özellikle yaz aylarında Alaçatı’da konaklama ve en iyi fiyat için erken rezervasyon yaptırmanızı öneririz.

Hay-Otel-Alacati-Ot-Festivali

Alaçatı Festivalleri

Alaçatı’nın sadece rüzgarı, taş evleri, Arnavut kaldırımlı dar sokakları, plajları, yel değirmenleri, Alaçatı butik otelleri,  restoranları, kafeleri, gece hayatı ve pazarı ile ünlü olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Alaçatı aynı zamanda festivalleriyle de meşhur. Esasen bu festivallerin Alaçatı’ya ve Çeşme’ye ekonomik ve sosyal açıdan katkıları oldukça büyük. Haydi gelin size bu etkinlikleri tanıtalım.

Alaçatı Ot Festivali

Alaçatı doğasının zenginliğini paylaşmak, otlarının çeşitliliğini sunmak ve bu otlarla pişen yemekleri tanıtmak adına 2010 yılında başlatılan ve geleneksel hale gelen Alaçatı Ot Festivali , Mart sonu Nisan başı gibi yapılır. Baharın gelişi, doğanın uyanışı, otların yeşermesinin kutlandığı Alaçatı Ot Festivali’nde, bu yörede yetişen ebegümeci, arapsaçı, şevketibostan, deniz börülcesi gibi birbirinden lezzetli otlardan yapılma yemekleri tadma şansı bulabilirsiniz. Yeri gelmişken belirtelim, Ot Festivali’ne duyulan ilgi her sene artıyor. Dolayısıyla güzel beldemizin bu renkli festivalini kaçırmamanızı ve HAY’a erken rezervasyon yapmanızı tavsiye ederiz.

Uçurtma Festivali

Bahar aylarında Alaçatı’yı hareketlendiren bir başka etkinlik de her yıl Mayıs ayında düzenlenen Uçurtma Festivali olsa gerek. Sörf Yolu- Azmak Mevkii’nde düzenlenen ‘Fly Me Alaçatı Kite Fest’ ve bu etkinliğe katılan uçurtma sevenler sayesinde Alaçatı semaları rengarenk bir şölene dönüşüyor. Türkiye’nin en kapsamlı uçurtma festivaline bekleriz.

Dünya WindSurf Şampiyonası

Dünyanın en iyi windsurf parkurlarından birinin Alaçatı olduğunu biliyor muydunuz? Yılın 330 günü dinmeyen rüzgarı, sığ denizi ve doğal güzellikleriyle Alaçatı Çark Plajı, uzun yıllardır sörf tutkunlarının vazgeçilmez merkezi.  Peki Alaçatı’nın her sene dünyanın en iyi rüzgar sörfçülerinin katıldığı Dünya Windsurf Şampiyonası’na evsahipliği yaptığını duymuş muydunuz? Şurası çok açık, Dünya Windsurf Şampiyonası ve Türkiye Windsurf Şampiyonası gibi organizayonlar sayesinde Türkiye’de rüzgar sörfü daha çok tanındı. Dahası Alaçatı’da açılan sörf okulları sayesinde birçok genç bu spora gönül verdi. Hatta aralarından dünyaca ünlü sporcular yetişti ve yetişmeye devam ediyor. Bunun yanında Alaçatı’da gerçekleştirilen bu tür etkinliklerin Alaçatı ve Çeşme tanıtımına katkısının oldukça büyük olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Hemen belirtelim, Ağustos ayında gerçekleştirilen şampiyonaya ilgi fazla. Yani bu dönemde Alaçatı’da uygun konaklama için Alaçatı Otelleri’ne erken rezervasyon yapmanızı öneririz.

Balık Turnuvası

Amatör balıkçıların kendilerini medeni ve çevreci bir şekilde kanıtlamalarını amaçlayan Alaçatı Fishing, Alaçatı Sportif Balıkçılık Turnuvası 2007 yılında küçük bir organizayon olarak başladı. Meraklı olanlar bilirler, her sene Ekim ayında yapılan Alaçatı Fishing, geçtiğimiz yıllarda Avrupa’nın en büyük açık deniz balıkçılık turnuvası olmayı başardı. İş dünyasından tanınmış isimlerin katıldığı Alaçatı Balıkçılık Turnuvası’nın Türkiye’de henüz gelişmekte olan sportif balıkçılığa katkısı büyük. “Balık Turnuvası bahane, Alaçatı sonbaharda şahane” diyerek Ekim ayında keyif sürmeye HAY’a bekleriz.