alacati-evleri

Alaçatı’da Buraları Mutlaka Görün

Alaçatı’da buraları mutlaka gezin

İzmir’in incisi Çeşme’nin bir beldesi olan Alaçatı’da gezilecek, görülecek yerler saymakla bitmez. Nereden başlasak, nereleri gezsek derdine düşmemeniz için size ufak tiyolar verelim istedik.

İşte sizin için hazırladığımız HAY tavsiyeleri:

Alaçatı Evleri:

Alaçatı’nın dar, Arnavut kaldırımlı sokaklarında boylu boyunca cumbalı, iki katlı taş evler sıralanır. Çoğu 1850’li yıllarda Alaçatı’ya yerleşen Rumlar tarafından yapılan bu evlerde kullanılan taşların en önemli özelliği ise evin içini yazları serin, kışları sıcak tutması. Ayrıca göze çarpan bir başka özellik de pencerelerin veya kapıların mavi renge boyalı olması.

Günümüzde Alaçatı’nın kendine has mimarı dokusunun bozulmamasına oldukça özen gösterildiğinin, dahası kentsel sit ilan edildiğinin altını çizelim. Üstelik yeni yapılan evler geleneksel mimariye uygun şekilde inşa ediliyor.

Yel Değirmenleri:

Alaçatı’nın en eski yapılarından olan yel değirmenleri için Alaçatı Meydanı’nın sembolleridir diyebiliriz. Yanyana dizili bu 4 adet değirmen dönemlerinin teknoloji harikasıymış. Biliyorsunuz Alaçatı’nın rüzgarı meşhur. 1800’lü yıllarda da rüzgardan faydalanıp un öğütmek için bu yel değirmenlerinden faydalanmışlar.

Bu arada restore edilen yel değirmenlerinin altındaki çay bahçesinde soluklanabilirsiniz. Bizden söylemesi…

Alaçatı Pazar Yeri Camii ve Kilisesi:

Yapımına 1830’lu yıllarda başlanan ve 1874 yılında açılan bu Rum kilisesi, Cumhuriyet’in ilanından sonra camiye dönüştürülmüş. Adı da Pazar Yeri Camii olarak değiştirilmiş. Günümüzde bir tarafta Müslümanlar namaz kılarken, perde ile ayrılan kilise bölümünü de turistler ziyaret ediyor. Cuma namazında kalabalıktan dolayı camiye sığmayan cemaat, kilise tarafını da kullanabiliyor. Yani Pazar Yeri Camii için ‘Alaçatı’nın hoşgörü simgesi’ dersek yanlış olmaz.

Birkaç yıl önce yapılan restorasyon çalışması sırasında önemli dini resim, insan figürleri ve motiflere ulaşıldığını belirtelim. Ayrıca kilisenin avlusu deretaşlarından yapılma mozaiklerle süslü. Bu kültür mirası Alaçatı’nın en önemli simgelerinden biri. Alaçatı sokaklarını gezerken mutlaka önünden geçersiniz. Yeri gelmişken söyleyelim, caminin etrafına akşamları tezgahlar kuruluyor. Gezmeyi unutmayın.

Alaçatı Meydanı:

Alaçatı’nın lavanta kokulu dar sokaklarında dolaşırken, Alaçatı Meydanı’nda mola verebilirsiniz. Yanyana restoranların, kafelerin, dükkanların dizildiği bu meydan tam bir buluşma noktası. Özellikle yaz aylarında oldukça hareketli olduğunu söylemeden geçmeyelim.

Alaçatı Pazarı:

Hiç kuşkusuz, Alaçatı Pazarı en az Alaçatı kadar ünlü. Doğrusu Cumartesi günü Alaçatı’da yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden birinin Alaçatı Pazarı’nı dolaşmak olduğunun altını çizelim. Hatta günü birlik Yunan Adaları’ndan pazara alışverişe gelenler oluyor. “Peki bu pazarda ne satılıyor?” diye soracak olursanız; yiyecek, içecek, kıyafet, ayakkabı, çanta, tabak, çanak, aksesuvar, kısaca ne ararsanız var. Bir de Alaçatı otlarının meşhur olduğunu duymuşsunuzdur. Pazarı gezerken radika, ısırgan out, sevketi bostan ve deniz börülcesi almayı unutmayın.

Hacı Memiş Camii:

1812 yılında Hacı Memiş Ağa tarafından yaptırılan bu tarihi cami Alaçatı’nın simgelerinden biridir. Buraya kadar gelmişken, görmeden dönmemenizi tavsiye ederiz.

hay-otel-alacati-ulasim

Alaçatı Ulaşım

Alaçatı’ya Ulaşım

Alaçatı; İzmir’e 79 kilometre, Çeşme’ye 8 kilometre ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na 90 kilometre uzaklıkta bulunan  gözde tatil beldelerimizden biridir. Çeşme’ye bağlı olan bu şirin beldeye ulaşım oldukça kolaydır.

Açıkcası Alaçatı’ya ulaşım merkezi İzmir’dir. Diğer bir deyiş ile Alaçatı’ya ya da Çeşme’ye hava, kara veya deniz yoluyla gelmek isteyen biri önce İzmir’e gelir.

Kara yolu

Doğrusu Alaçatı otellerine en kolay İzmir-Çeşme otobanından ulaşırsınız. Çeşme’ye ve Alaçatı’ya ulaşım için özel aracınız dışında taksi, otobüs veya transfer firmalarını kullanabilirsiniz. Hemen belirtelim Üçkuyular Garajı’ndan her yarım saatte bir Çeşme’ye otobüs kalkar. Bunun dışında Işıkkent’te bulunan İzmir Otogarı’ndan da Çeşme’ye kalkan otobüs bulabilirsiniz. Otobüs seferleriyle ve güzergahı ile ilgili bilgiyi Çeşme Seyahat’ten edinebilirsiniz.

Çeşme Seyahat iletişim bilgisi:

Üçkuyular: 90 232 259 3415

Işıkkent: 90 232 472 0051

Çeşme:  90 232 712 6499

Ilıca: 90 232 723 3339

Alaçatı: 90 232 716 6191

Hava yolu

Çeşme’de henüz havaalanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla hava yolunu tercih edenler önce İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na iner. Hemen belirtelim yaz sezonunda Havaş havaalanı ile Çeşme arasında otobüs seferleri düzenlemektedir. Bunun yanında havaalanından Üçkuyular Terminali’ne gidip, oradan kalkan Çeşme otobüsüne binerek de Alaçatı’ya ve Çeşme’ye kolayca gidebilirsiniz.

Ayrıca İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na indikten sonra özel araç, taksi ya da transfer firmalarını kullanarak İzmir-Çeşme otobanından Alaçatı’ya rahatça ulaşabilirsiniz. Sizi havalanından alıp Hay Hotel önüne kadar getiren Simay Turizm ise aklımıza ilk gelen transfer firması. Shuttle ve özel transfer hizmetiyle ilgili daha detaylı bilgiyi 90 232 712 0987 nolu telefondan edinebilirsiniz.

Belirtmeden geçmeyelim deniz uçağıyla da Alaçatı’ya ulaşım mümkün. Son yıllarda özel bir şirket tarafından İstanbul’dan Alaçatı’ya direk deniz uçağı seferleri düzenleniyor.

Deniz yolu

Alaçatı’ya deniz yoluyla da ulaşabilirsiniz. Port Alaçatı marina 38 derece 15’ kuzey enlemi, 26 derece 23’ doğu boylamında bulunur.

Alaçatı Port; İzmir’e 78 km, Adnan Meneres Havalimanı’na 90 km, Alaçatı merkeze 3 km, Ilıca’ya 5 km, Çeşme merkeze 12km, Efes’e 155km uzaklıkta yer alır.

Yeri gelmişken belirtelim kışın haftasonları, yaz sezonunda ise her gün Çeşme’den Yunanistan’nın Sakız Adası’na feribot seferleri düzenlenmektedir. Konuyla ilgili detaylı bilgiye Ertürk Lines şirketinden edinebilirsiniz.

 

hay-otel-alacati-tarihi

Alaçatı Tarihi

Alaçatı tarihi

 

Son yılların gözde tatil beldesi, İzmir’in incisi Alaçatı’yı duymuşsunuzdur. Peki bu eşsiz güzellikteki yörenin tarihi hakkında bilginiz var mı?

 

Bir zamanlar İyonya’nın merkezi olan Alaçatı, antik çağlarda Agrilia olarak bilinirmiş. Osmanlı Devleti döneminde Alacaat Aşireti’nin yerleştiği ve Piyadeler-Süvariler köyü olarak anılan bu şirin kasabanın isminin Alaçatı’ya dönüşmesinin de bu yıllara denk geldiği söylenir. Diğer bir deyişle Alaçatı, buraya yerleşen Alacaat Aşireti sayesinde “Alaçatı” olarak bilinmeye başlamış.

 

Bu güzel beldenin önemli bir ticaret merkezine dönüşmesi ise 1850’li yıllara dayanır. O yıllarda kasabanın güney kısmı bataklıkmış ve sıtma hastalığı baş göstermiş. Zamanın sadrazamının isteğiyle bataklığı kurutma çalışmaları başlamış. Bu işin başında olan Hacı Memiş Ağa, adalardan Rum işçileri getirterek yeni Alaçatı’yı kurmuş.

 

Şurası çok açık, Alaçatı ‘ya yerleşen Rumların sayesinde beldenin mimarisinde değişiklikler olmuş. Hatta bugün hayran hayran baktığımız cumbalı taş evler, o zamanlar inşa edilmeye başlamış. Meraklısı olanlar bilirler, yöreye has taşlardan inşa edilen bu taş evlerin en büyük özelliği, evlerin içinin yazın serin, kışın sıcak oluşu.

 

Ayrıca yine beldeye yerleşen Rumlar sayesinde bağcılık ve şarapçılık gelişmiş. Hatta bir zamanlar limanda açılan şarap fabrikasından dünyanın her yerine Alaçatı şarapları ihraç edilirmiş. İnanmazsınız, Alaçatı şarapları oldukça ünlüymüş ve ticaret hayatı baya hareketliymiş.

 

Tarım sanayinin gelişmesiyle birlikte yörede zeytin, enginar, narenciye yetiştirilmeye baslanmış. Hemen belirtelim ülkemizde sadece bu bölgede yetişen sakız ağacları yine o dönemde buraya yerleşen Rumlar tarafından getirilmiş.

 

Balkan Savaşı zamanı Yugoslavya ve Makedonya gibi ülkelerden Alaçatı’ya gelen göçmenler olmuş. Bu durum Rumlar arasında huzursuzluk yaratmış. Hatta Alaçatı’dan ayrılıp, daha sonra geriye dönenler olmuş. 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Mübadele Anlaşması ile nüfus değişimi gerçekleştirilmiş ve Rumlar adalarına geri dönmüş. Alaçatı’ya ise Balkanlar’dan, Selanik’ten, Kavala’dan, Girit’ten ve İstanköy’den gelen Türkler yerleşmiş. Onlar da bağcılık ve zeytincilik bilmediklerinden dolayı geçim kaynakları tütün ekme, kavun, enginar yetiştirme ve hayvancılık olmuş.

 

Daha sonra tarımsal üretim yerini ticarete ve turizme bırakarak günümüze gelinmiş.

Hatta 1990’lı yıllarda, rüzgar sörfüne gönül verenlerin beldeye gelmesiyle beraber, Alaçatı’nın turizm alanında parlamaya başladığını söyleyebiliriz. Doğrusu taş evlerin keşfedilip, onarılması da yine bu yıllara rastlıyor.

 

Hiç kuşkusuz Alaçatı bugün dünyanın en önemli surf merkezlerinden biri. Dahası birbirinden güzel plajları, Alaçatı otelleri, restoranları, pazarı, kafeleri ve butikleriyle Türkiye’nin en gözde tatil yeri. Kısacası Alaçatı hem dinlenmenin hem de eğlencenin kasabası.

 

En kısa zamanda bekleriz…

hay-otel-alacati-ile-ilgili

Alaçatı ile İlgili

Alaçatı

Bir zamanlar bağcılık ve şarapçılık alanında meşhur olan Alaçatı, son yıllarda turizm alanında yükselen bir yıldız gibi parlıyor.

“Peki Alaçatı’yı bu kadar özel kılan nedir?” diye soracak olursanız; dinmeyen rüzgarı, cumbalı taş evleri, eşsiz denizi, plajları, Arnavut kaldırımlı sokakları, yel değirmenleri, Alaçatı butik otelleri, restoranları, kafeleri, butikleri ve gece hayatı bu sorunun cevabını verir.

Hatta sırf bu sıraladıklarımız yüzünden Alaçatı’ya her yıl yerli ve yabancı binlerce turist akın akın geliyor.

Bunun yanında, bu güzel sahip kasabamızın rüzgar sörfüne gönül verenlerin cenneti olduğunun altını çizelim. Yıl boyu esen rüzgarı, derin olmayan ve dalgasız deniziyle Alaçatı dünyadaki sayılı windsurf merkezlerinden biri.

Doğrusu Alaçatı Çark Plajı’nda açılan sörf okulları sayesinde, birçok genç bu sporla tanıştı. Her yıl binlerce kişi windsurf öğrenmek veya yapmak için buraya geliyor. Hatta seyretmek için gelenlerin de olduğunu belirtmeden geçmeyelim çünkü Alaçatı her sene Türkiye Windsurf Şampiyonası’na ve Dünya Windsurf Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyor. Tabii bu şampiyonaların beldenin turizm ekonomisine büyük bir katkı sağladığı da bir gerçek.

Şurası çok açık, ılıman iklimi Alaçatı’yı her mevsim cazip hale getiriyor.

Hemen belirtelim, Mayıs ile Ekim ayları arasında Alaçatı Plajları’nda rahatlıkla denize girilebiliyor. Ayrıca bu tarihlerde çok uygun fiyatlara Alaçatı ‘da konaklama imkanları var. Özellikle dinmeyen rüzgarı sayesinde yaz aylarında bile, “Off çok sıcak” dedirtmiyor, insanı bunaltmıyor. Beni sıcak bunaltmaz ama kalabalık bunaltır, diyenlerdenseniz o zaman Alaçatı’nın tadını bahar aylarında çıkartmanızı tavsiye ederiz. Hem taş evlerin sıralandığı parke taşlı sokakları rahat rahat keşfedersiniz, hem de meydandaki kafelerde sıra beklemeden yer bularak keyifli vakit geçirirsiniz. Üstelik bahar aylarında da Alaçatı otellerinde uygun konaklama fırsatlarını yakalayabilirsiniz.

Bu arada sakızlı kahve, sakızlı muhallebi veya sakızlı kurabiye Alaçatı sofralarının vazgeçilmezleri, bizden söylemesi.

Uzun lafın kısası İzmir’e 79 km, Çeşme’ye 8 km uzaklıktaki bu şirin kasaba için, Ege Bölgesi’nin en önemli tatil yörelerinden biri diyebiliriz.

Siz hala Alaçatı’yı keşfetmediyseniz, şimdi tam zamanı.

İndirimli fiyatlardan yararlanmak için Alaçatı butik otellerine erken rezervasyon yapmanızı tavsiye ederiz.

İyi tatiller.